Dünyanın sıcak noktalarından Orta Doğu´da suların durulduğuna tanık olmak imkansız denecek kadar güç. Farklı kültür, inanış ve etnik kökenlere sahip insanlara yurtluk eden bu coğrafyada özellikle Irak, mezhep çatışmalarının sıkça yaşandığı bir ülke. Irak lideri Saddam Hüseyin´in otoriter yönetiminin, ülkedeki Şii-Sünni ve Arap-Kürt-Türkmen çatışmalarını dizginlediği, dolayısıyla bugün doğan güç boşluğunda yeni sorunların yaşanabileceği ve bölgedeki dengelerin yeniden değişebileceği şüpheleri, bir kez daha dikkatleri bölgedeki güç mücadelelerine çekti.
Irak´ta Pandora´nın Kutusu Şiiler , Irak nüfusunun çoğunluğunu oluşturan Şiilerin ve yönetimdeki Sünni azınlıkla olan fırtınalı ilişkilerinin etraflı bir tarihini sunuyor. Irak´taki Şii toplum ve politikasının İran Şiiliğinin bir yansıması olduğu yönündeki yaygın inanışa meydan okuyan Yitzhak Nakash, Arap Sünnilerle Şiiler arasındaki güç mücadelesinin gerisinde, aslında oldukça benzer iki sekter grubun olduğunu savunuyor. Yazara göre iki grup arasında tansiyonu artıran sorun; etnik ya da kültürel olmaktan çok, politik. Kavgaları, Irak´ta milliyetçiliğin anlamını açıklama ve yönetme hakkına sahip olabilmek için. Peki ama kim olacak bu kavganın galibi? Ya da bu galibi olabilecek bir kavga mı? Bu kavga Irak´a yarar mı getirecek zarar mı? Belki bu soruların yanıtlarını vermek bugün için imkânsız ancak Irak´ın tarihinde önemli rol oynamış ve gelecekte de oynaması kuvvetle muhtemel bu çoğunluk halkının tarihini öğrenmek ve sorunların temellerini kavrayabilmek için Irak´ta Pandora´nın Kutusu Şiiler eşsiz bir kaynak.
