Dar Kapı

Yazar Andre Gide

Adını İncil´deki bu pasajdan alan ünlü eserinde Andre Gide, insanoğlunun en temel hissiyatı ve de meşguliyet mevzusu olmaya devam eden aşkı ve aşktan kaynaklanan pek çok hâli, kuzeni Alissa´ya âşık olan Jerom´un dilinden aktarıyor.

Tükendi

Adını İncil´deki bu pasajdan alan ünlü eserinde Andre Gide, insanoğlunun en temel hissiyatı ve de meşguliyet mevzusu olmaya devam eden aşkı ve aşktan kaynaklanan pek çok hâli, kuzeni Alissa´ya âşık olan Jerom´un dilinden aktarıyor. Fransız edebiyatına ilgi duyanları memnun edecek nitelikte bir Gide klasiği bekliyor okuyucuyu.

Kategori Roman
Cilt Türü Karton Kapak
Basım Tarihi: 2006
Basım Yeri: Ankara
Baskı Sayısı 1
Ebat: 11.5X19
Dil: Türkçe
Kâğıt Türü: Enzo
Sayfa Sayısı: 122
Barkod: 9789756053119
ISBN: 9 789756 053119
Andre Gide

1869´da Pariste doğdu. Babası Protestan ve köylü kökenli, annesi Katolikti. 8 yaşında Paris´te Alsace Okulu´na gönderildi. Sık sık hastalandığı için öğrenimi kesintiye uğradı. Babasını 1880´de kaybetti. Annesinin katı otoritesi altında yetişti. 1889´da okuldan mezun oldu. Yaşamını yazarak geçirmeye karar verdi. Yazı hayatına 1891de yayınladığı André Walterin Defterleri ve Narsis Üstüne İnceleme ile başladı. Ama ikisi de başarısız bulundu. 1893´te Kuzey Afrika gezisine çıktı. Arap dünyasının tümüyle farklı değerleriyle tanıştı. Fransa´ya döndüğünde oradaki katı Victorya dönemi yaşantısının olumsuzluklarından rahatsız oldu. 1894´te tekrar Kuzey Afrika´ya gitti. Burada Oscar Wilde ve Lord Alfred Douglas´la tanıştı. Annesi hastalanınca Fransa´ya döndü. 1895´te kuzeniyle evlendi. Eşi Gide´nin kendisine yazdığı mektupları yok etti. 1´inci Dünya Savaşı yıllarında Kızılhaç ile gönüllü insani kuruluşlarda çalıştı. 1923´te ilk feministlerden ünlü Elizabeth van Byyselberghe´den olan tek çocuğu kızı Catherine doğdu. 1925´te Fransız Ekvator Afrikası´na gitti. Burada gördüklerinden de etkilendi. Dönüşünde sömürgeciliği eleştiren yazılar yazdı. Komünizme ilgi duydu. 1836´da büyük umutlarla gittiği Sovyetler Birliği´nden hayal kırıklığı ile döndü. 1938´de eşini kaybetti. 2´nci Dünya Savaşı´nın başlamasından sonra 1942´de tekrar Kuzey Afrika´ya gitti. Savaşın sonuna kadar burada yaşadı. 1947´de Oxford Üniversitesi´nden "Edebiyat Doktoru" unvanı aldı. Aynı yıl Kasım ayında da Nobel Edebiyat Ödülü´nün sahibi oldu. 1951´de yaşamını yitirdi. Yaşamı boyunca toplumsal ve bireysel ahlakın en önemli ölçütünün, bireyin içtenliği ve kendisini tanıması olduğunu savundu. Edebi, siyasal ve toplumsal sorunlara karşı hoşgörülü bir tutum benimsedi. Genel ahlak anlayışının karşısında bireysel özgürlüklerin savunucusu oldu. Ama aynı zamanda 18´inci Yüzyıl Fransız edebiyatının en önemli hümanist ve ahlakçı yazarı olarak tanındı. Düşüncelerindeki bütünlük ve soyluluk, üslubundaki arılık ve uyumla Fransız edebiyatının saygın isimleri arasında yer alır.

Kullanıcı Yorumları

Henüz hiç yorum yapılmadı.

Yorum Yap

Yorum yapmak için kullanıcı hesabınızla giriş yapmalısınız!

Giriş yapmak için lütfen tıklayınız.