Hayatlarını savaş meydanlarında geçirmiş birbirinden cengâver hükümdarların saltanat sürdüğü Osmanlı İmparatorluğu, günün birinde samur kürklere sarınan bir padişaha kalmıştı. Devlet işlerini zerre kadar umursamayan, bir çocuk gibi masal dinlemekten hoşlanan ve fazlasıyla kadınlara düşkün olan bu padişah, Sultan İbrahim’den başkası değildi.
Deli İbrahim olarak da tanınan ve validesi Kösem Sultan’ın kontrolü altında olan Sultan İbrahim’i esasında pek çok kişi yönetir. Sakalını incilerle süslemekle meşgul olan padişahın yularını eline almaya aday çok kişi vardır. Bunların arasında Cinci Hoca ile sarayın cariyeleri dahi bulunmaktadır.
İskender Fahrettin Sertelli’nin kaleme aldığı Deliler Saltanatı, dönemin Osmanlı ahvalini ve saray entrikalarını sürükleyici bir üslupla anlatıyor.
Sultan İbrahim’in çılgınlıkları dillere destan olmuştu. Saraya mensup en kıymetsiz bir cariye bile devlet işlerine karışıyor, istediği bir adamı öldürtmeye yahut en yüksek memuriyetlere tayin ettirmeye muvaffak oluyordu..