Yaban Gülü

Umut ve umutsuzluk arasında yalpalayan iki gencin aşkını anlatan Yaban Gülü, Güzide Sabri’nin güçlü betimlemeleri ile hafızalara kazınmaya aday. Bir tebessümüne, bir bakışına feda olunacak denli güzel ama talihsiz Leyla ile aşkın en ızdıraplı kuyularına düşüp kendini kaybeden Feridun, aşkın her hâlini bizlere yansıtırken kalplerde ince bir sızı bırakıyor...

108 TL 180 TL

Türk edebiyatında Cumhuriyet’in ilk yıllarıyla birlikte artış gösteren aşk romanları, özellikle kadın yazarlar tarafından rağbet gören bir tür olmuştur. İlk olarak 1925 yılında yayımlanan Yaban Gülü adlı eseriyle Güzide Sabri, döneminin popüler aşk romanı yazarları arasında yer alırken bu akımın öncülerinden biri olarak sayılabilir.

Umut ve umutsuzluk arasında yalpalayan iki gencin aşkını anlatan Yaban Gülü, Güzide Sabri’nin güçlü betimlemeleri ile hafızalara kazınmaya aday. Bir tebessümüne, bir bakışına feda olunacak denli güzel ama talihsiz Leyla ile aşkın en ızdıraplı kuyularına düşüp kendini kaybeden Feridun, aşkın her hâlini bizlere yansıtırken kalplerde ince bir sızı bırakıyor...

 

Keşke güzel olmasaydım. Keşke köyümün ıssız, viran köşelerinde kalsaydım da varlık içinde yoksullukla inleyen gönlümün acılarını duymasaydım...

Kategori Hikâye
Cilt Türü Karton Kapak
Basım Tarihi: 2025
Basım Yeri: Ankara
Baskı Sayısı 1. baskı
Ebat: 13.5X21.5
Dil: Türkçe
Kâğıt Türü: Kitap Kâğıdı
Sayfa Sayısı: 136
Barkod: 9786051218731
ISBN: 978-605-121-873-1
Güzide Sabri

1883 yılında İstanbul’da dünyaya gelmiştir. Çamlıca’da, Koşu Yolu’ndaki köşklerinde büyümüştür. Kendisine yazma arzusu verdiği için burası yazarın hayatında çok önemli bir yere sahiptir. İstibdat devrinde babasının Sivas’a sürülmesi, Güzide Sabri’nin hem ruh hem de beden sağlığını çok etkilemiştir. Babası Tokat’a nakledildiğinde annesiyle birlikte bir müddet burada yaşamış, daha sonra Bursa’ya gelen babasının yanında yılın birkaç ayını geçirmiştir. Beyoğlu Birinci Kâtibi Ahmet Sabri Bey’le evlenen yazar, evlendikten sonra da yazmaya devam etmiştir.

Henüz 16 yaşında ilk romanı Münevver’i kaleme alan Güzide Sabri, Servet-i Fünun edebiyatının etkili olduğu dönemde yazmış olsa da bu gruba katılmamış ancak asli temalarını eserlerine taşımıştır. Münevver, verem edebiyatının tüm karakteristik ögelerini barındıran ilk eserdir.

Yazdığı dönemde büyük ilgi gören Güzide Sabri, popüler edebiyat türünde pek çok romana imza atmıştır. Popüler edebiyata getirilen en büyük eleştiri, mesaj verme kaygısından uzak olmasıdır. Yaşadığı ve yazdığı dönemde Osmanlı Devleti büyük çalkantılardan geçerken Güzide Sabri de Yaban Gülü hariç romanlarında bu konulara yer vermemiştir. Cumhuriyet döneminde ise köy ve yerli unsurlara daha çok yer vermiş, hatta yüceltmiştir. İlk kadın kara sevda yazarı olarak tanınan yazar, Ölmüş Bir Kadının Evrak-ı Metrukesi ile âdeta bütünleştirilmiştir.

Daha çok romancılığıyla tanınsa da çeşitli dergilerde takma isimle hikâye, şiir ve makaleler de yayımlamıştır. Takma adla yazmasının sebebi, eşinin edebiyat dünyasında tanınmasını, adının duyulmasını istememesidir.

Kadınca bir duyarlılıkla yazan, romanlarında ana karakter olarak hep kadınlara yer veren Güzide Sabri, zaman zaman biyografik ögeler de kullanmıştır. Örneğin Münevver romanının başkahramanı Münevver, gerçek hayatta da Güzide Sabri’nin arkadaşıdır.

1946 yılında Giresun’da hayata gözlerini yummuştur.

Romanları: Münevver, Ölmüş Bir Kadının Evrak-ı Metrukesi, Yaban Gülü, Hüsran, Hicran Gecesi, Necla, Mazinin Sesi.

Kullanıcı Yorumları

Henüz hiç yorum yapılmadı.

Yorum Yap

Yorum yapmak için kullanıcı hesabınızla giriş yapmalısınız!

Giriş yapmak için lütfen tıklayınız.