Eva ile Adam, İndus Vadisi`nde yaşayan, kırklı yaşlarında ancak konuşmaya başyalan Puliyanların çocuklarıdır. Yolları, "kayıp dil"i arayan bir dil bilimciyle kesişir. Onların her biri kaderlerinden kaçmaya çalışırken aslında kehanet de kendi kendini gerçekleştirir. Evanjelist vaiz dostu tarafından insanlığın sonunu geciktireceğine inandırılan Dr. Logan gizli bir tarikatın, kıyamet savaşına hazırlanan fundamentalist (köktendinci) bir örgütün oyununa gelir. İnsan düşüncesinin tarih boyunca karşı karşıya kaldığı en büyük tehlikedir bu...
Bütün deliller karartılır, biri hariç: Dr.Logan`ın günlüğü...
Çoğu romanın başaramadığı bir özelliği var İndus Vadisi`nin İncirleri`nin: İnsanı sarsıyor ve bitirdiğinizde "Keşke biraz daha anlatsaydı romancı" doyumsuzluğunu tattırıyor...
"Anlatım iyi bir romancının ilk özelliğidir; Akif Beki`de bu özellik fazlasıyla var. Yıllardır yakından izlediğim için biliyorum: İlgilendiği konular romana çok müsait, yazıldığında sürükleyicilik etkisini hemen hissettirebilecek konular... Merak uyandıracak bir konuyu iyi anlatan bir romancı, görevini başarmış sayılabilir... Günümüze yansımaları olan bir Adem ile Havva öyküsü ya da farklı bir kıyamet senaryosu sayılabilecek sürprizlerle dolu bu roman da, geniş kitlelere fark ettirilebilirse, beğeniyle okunacaktır."
Fehmi Koru / Yeni Şafak Gazetesi