Yusuf Has Hacib, Karahanlılar döneminde yaşayan 11. yüzyılın en önemli Türk şair ve düşünürleri arasında yer almıştır. Balasagunlu Yusuf eserini tamamladıktan sonra, Karahanlı Hükümdarı Buğra Han'a sunmuş böylelikle “Has Hacib” unvanını kazanmıştır. O asırlara meydan okuyan eserinde devlet yönetimindeki dört önemli kavramı karakter olarak sunarak devletin niteliği, toplum ve devlet ilişkilerinin nasıl düzenlenmesi gerektiği üzerinde durmuştur. İçinde bulunduğu toplumu ve devlet yapısını çok iyi bir şekilde gözlemleyen düşünür, doğruluk, saadet, akıl ve kanaat unsurları çerçevesinde eserini şekillendirmiştir.
İnsan iki şey ile kendisini ihtiyarlamaktan kurtarır: Biri iyi iş ve diğeri iyi söz.
Bak insan doğdu, öldü, sözü kaldı; insanın kendisi gitti, adı kaldı.
...
Bey bilgili, akıllı ve zeki olmalıdır; beyliğin hastalığına ancak bunlar ile çare bulunabilir.
Bilgili, akıllı ve hâkim hükümdarın her iki dünyada da makamı yüksek olur.
Yusuf Has Hacib
MS 1017 yılında, Karahanlı Devleti’nin Balasagun şehrinde dünyaya geldi. İyi bir eğitim gördü. Çağının geçerli bilimlerinin yanı sıra Arapça ve Farsça da öğrendi. Karahanlı Devleti zamanında yaşadı. Temel eğitimini Balasagun’da aldı ve uzunca bir süre Balasagunlu Yusuf olarak anıldı.
On sekiz ay boyunca çalıştı ve 1070 yılında Kutadgu Bilig adlı eserini Karahanlı Devleti Hükümdarı Ulu Kara Buğra Han'a sundu. Kitabı okuyan Ulu Kara Buğra Han, Balasagunlu Yusuf'a, Has Hacip unvanını verdi ve onu Kaşgar’da vezir yardımcısı olarak görevlendirdi.
Türk edebiyatının ilk siyasetname ve ilk mesnevisi olma özelliğini taşıyan Kutadgu Bilig, “Mutluluk Veren Bilgi” manasına gelir. 6645 beyitlik bir eserdir. Allah’a hamt, Peygamber’e ve Dört Halife’ye teşekkürle başlar.
Kutadgu Bilig’in Uygur dilinde olan ilk nüshası 1439’da Herat’ta bulundu. Kitabın ilk baskısı 1900’de Radloff tarafından yapıldı.
Yusuf Has Hacib, Türk edebiyatındaki ilk siyasetname ve ilk mesneviyi yazmasının yanı sıra Türk edebiyatındaki ilk nazım şeklini kullandı. Bu nazım şekli, mesnevi idi.
“Mutluluk Veren Bilgi” manasına gelen eserini adı üzerinde, okuyanlara mutluluk vermesi adına kaleme aldı. Bu mutluluk, yalnızca maddi âlemdeki mutluluk ile sınırlı kalmamakla birlikte ölüm sonrası âlemi de kapsadı. Yusuf Has Hacib, eserinin bir bölümünde amaçlarını şu şekilde belirtti: “Kitabıma, okuyana mutluluk getirsin, ona doğru yolu getirsin diye Kutadgu Bilig adını koydum. Ben sözlerimi söyledim,düşüncelerimi yazdım. Bu kitap her iki dünya için de doğruyu gösteren bir rehberdir, yardımcı bir eldir. Dosdoğru bir söz söyleyeyim size: Her iki dünyayı da devletle elinde tutabilecek kişiden daha mutlu kimse yoktur. Önce Gündoğdu’yu tanıtayım. O hükümdardır, doğru yasayı (töre) temsil eder. Aydoldu ile mutluluk güneşi doğar, o da mutluluğun (kut) temsilcisidir. Öğüdülmüş aklı, Odgurmuş akıbeti temsil eder. Ben sözlerimi bu dört değer (doğru yasa, mutluluk, akıl, akıbet) üzerine kurdum. Okuduğunda anlayacaksın, dikkat et.”
Yusuf Has Hacib, eserinde bilimin değerini de tartıştı. Ona göre âlimlerin ilmi, halkın yolunu aydınlatır. İlim, bir meşale gibidir; geceleri yanar ve insanlığa doğru yolu gösterir. Bu nedenle âlimlere hürmet göstermek ve ilimlerinden yararlanmaya çalışmak gerekir. Eğer dikkat edilirse, bir âlimin ilminin diğerinin ilminden farklı olduğu görülür. Mesela hekimler hastaları tedavi ederler; astronomlar ise yılların, ayların ve günlerin hesabını tutarlar. Bu ilimlerin hepsi de halk için faydalıdır. Âlimler, koyun sürüsünün önündeki koç gibidirler; başa geçip sürüyü doğru yola sürerler.
Yusuf Has Hacib, astronomi bilimini öğrenmek isteyenlerin önce geometri ve hesap kapısından geçmesi gerektiğini savundu. Ona göre aritmetik ve cebir, insanı kemâle ulaştırır; toplama, çıkarma, çarpma, bölme, bir sayının iki katını, yarısını ve kare kökünü alma işlemlerini bilen, yedi kat göğü avucunun içinde tutar. Her şey hesaba dayanır.
Bir siyasetname veya nasihatname olarak nitelendirilebilecek olan Kutadgu Bilig, Yusuf Has Hacib ve onun içinde yetiştiği çevrenin ilmî, felsefî birikimi hakkında çok önemli bilgiler vermektedir. Eserde Platon’un devlet ve toplum anlayışı çok iyi bilinmekte ve uygulanmaya çalışılmaktadır. Bilimin ve bilginlerin değeri anlaşılmaktadır; bilim, güvenilir bir rehber olarak görülmektedir.
1077 yılında Kaşgar’da vefat etti. Türbesi bu kenttedir.
Kullanıcı Yorumları
Henüz hiç yorum yapılmadı.
Yorum Yap
Yorum yapmak için kullanıcı hesabınızla giriş yapmalısınız!
Giriş yapmak için lütfen tıklayınız.