Sefiller (I-II Cilt)

Yazar Victor Hugo

Victor Hugo, Sefiller’de Fransız Devrimi’nin topluma yansıyan tüm etkilerini; gökyüzünü olduğu gibi yeryüzünü, çiçekli bahçelerini olduğu gibi yer altı çukurlarını, kendi idealinde geliştirdiği düzen ile birleştirerek gözler önüne serer. Ana karakteri Jean Valjean, bu yolculukta çamurlu çukurları da bulutların üzerindeki saadet tarhlarını da okur için tecrübe eder.

660 TL 1100 TL

Bir ülkede meydana gelen her türlü değişim, toplumu derinden etkiler ve her bireyin yaşamına ayrı ayrı nüfuz eder. Değişimin yankıları nüfuz ettiği her bireyde farklı bir karşılık bulur ve kimileri yücelip göklere taşınırken kimileri yeryüzünde insan eliyle inşa edilmiş cehennemlere mahkûmdur. Fransız Devrimi, işte tam da böyle köklü bir dönüşümün aracısıdır. Yeryüzü mahkûmlarının göklere ulaşabilmesi ise ancak kolayca göğe çıkmışların aşağı eğilerek yardım ellerini uzatmalarıyla mümkün olacaktır.

Victor Hugo, Sefiller’de Fransız Devrimi’nin topluma yansıyan tüm etkilerini; gökyüzünü olduğu gibi yeryüzünü, çiçekli bahçelerini olduğu gibi yer altı çukurlarını, kendi idealinde geliştirdiği düzen ile birleştirerek gözler önüne serer.  Ana karakteri Jean Valjean, bu yolculukta çamurlu çukurları da bulutların üzerindeki saadet tarhlarını da okur için tecrübe eder.

Victor Hugo, iyiye ve doğruya yönelik atılan her adımın kişiyi gökyüzüne yaklaştıracağını ve kişi bu denli yaklaşmışken bir yardım elinin mutlaka kendisine uzatılacağını bilir. Jean Valjean’a uzatılan el, şimdi Sefiller’in satırlarında yüzünü göğe dönmüş olan okurlarına uzatılmaktadır.

İnsan ne kadar isteyebilirse o kadar yok etmek istiyorum insanoğlunun yazgısını; köleliği mahkûm ediyorum, yoksulluğu kovuyorum, bilgisizliği okutuyorum, hastalığı tedavi ediyorum, geceyi aydınlatıyorum ve kine, düşmanlığa düşmanım. İşte ne olduğum ve işte “Sefiller”i niçin yazdığım. Düşünceme göre “Sefiller” temelinde kardeşlik ve çatısında ilerleme olan bir kitaptan başka bir şey değildir. Şimdi yargılayın beni.

 Victor Hugo

Kategori Roman
Cilt Türü Karton Kapak
Basım Tarihi: 2025
Basım Yeri: Ankara
Baskı Sayısı 1
Ebat: 13.5X21.5
Dil: Türkçe
Kâğıt Türü: Kitap Kâğıdı
Sayfa Sayısı: 1504
Barkod: 9786051218588
ISBN: 978-605-121-858-8
Victor Hugo

26 Şubat 1802’de Fransa’nın Besançon kentinde Joseph Leopold Sigisbert Hugo ve Sophie Trebuchet’nin oğlu olarak dünyaya geldi. O ve iki ağabeyi, Abel ve Eugène, anneleriyle Fransa’nın Paris kentinde yaşarken bir general ve Avellino Valisi olan babaları ise İtalya’da yaşıyordu. Hugo’nun annesinin, Fransız hükûmetinin düşmanı olan General Victor Fanneau Lahorie ile özel bir dostluğu vardı. Onun, evlerinde saklanmasına izin vermişti. Bu sırada o da ailenin erkekleri için öğretmenlik yaptı. Çocuklar babalarını görmek için sık sık seyahat ediyordu. Bu seyahatler onların eğitimlerinde kesintilere neden oluyordu. Küçük bir çocuk olan Hugo, şiir yazmaya özel bir ilgi duyuyordu. On iki yaşındayken Victor ve erkek kardeşleri Pension Cordier’de bulunan bir okula gönderildi. Orada farklı ekolleri inceleme fırsatı buldular, boş zamanlarını şiir ve oyun yazarak geçirdiler.

Victor on beş yaşındayken Académie Française tarafından düzenlenen şiir yarışmasını kazandı ve ertesi yıl da Académie des Jeux Floraux’un yarışmasında yine birinci oldu. Şair olarak ünü hayatının erken dönemlerinde gelişti.

1822’de Hugo, annesinin vefatıyla sarsıldı. Bundan bir buçuk yıl sonra ise çocukluk aşkı Adéle Foucher ile evlendi. Çiftin dört çocuğu oldu. Paris’teki apartmanları, romantizm akımının hırslı yazarlarının buluşma yeri hâline geldi. 1822’de Hugo da ilk imzalı kitabını yayımladı.

1824’te Hugo’nun birkaç arkadaşı Muse Française adlı bir grup kurdu. Hepsi neoklasizmden (mantıklı, açık ve düzenli yazıya değer verilen Antik Yunan ve Roma stillerine dayanan bir yazı stili) sıyrılmaya çalışan genç yazarlardı. 1826’da Hugo, neoklasizmi reddeden bir kitap yayımladı.

1826 ve 1827 yılları, Hugo ve onun şiirinin destekçisi olan bir grup genç romantiğe verilen isim olan Cénacle için başarılı yıllardı. Ona “şairlerin prensi” demişlerdi. Arkadaşlarının desteği ve tavsiyeleri ile Hugo, romantizmin temellerini attı. Bu inançla, Ekim 1827’de yayımlanmayan oyununa Cromwell’in ön sözünde yer verildi. İncil, Homeros ve William Shakespeare onun benimsediği yeni edebiyat akımının ilham kaynakları oldu.

1831’de Hugo, Amerika Birleşik Devletleri’nde en çok tanınan eseri, Notre Dame’ın Kamburu romanını yayımladı. Bunda, Notre Dame Katedrali’ni ve karakterlerini yaratarak geç Orta Çağ’ın gerçek ruhunu aktarmayı hedefledi. 1831’de Hugo, en güzel şiir koleksiyonlarından biri olan Les Feuilles d’automne’yi yayımladı. Hugo bir kez daha özel konular hakkında yazdı. Onu depresyona sokan sadece yaşlanıyor olması değildi. Şairin muazzam bencilliğinden ve çocuklarından bıkmış karısı da Hugo’yu oldukça yıpratıyordu.

Hugo, karısının onu reddetmesinden kaynaklanan yalnızlığı nedeniyle, genç oyuncu ve aynı zamanda bir hayat kadını olan Juliette Drouet’ye âşık oldu. Onu kurtarmayı kendine görev bildi. Borçlarını ödedi ve tüm hayatını tamamen ona odaklanmış olarak geçirmeye çalıştı.

Temmuz monarşisinin gelişiyle, Hugo zengin ve ünlü oldu; on beş yıl boyunca Fransa’nın resmî şairi sayıldı. Bu dönemde, üç oyun da dâhil olmak üzere çeşitli yeni eserler ortaya koydu.

Önceleri kralcı düşünceyi destekleyen Hugo, Fransa’daki 1848 Devrimi’nin başını çektiği olaylar sırasında Katolik, kral yanlısı eğitime başkaldırıp cumhuriyetçiliği ve özgür düşünceyi desteklemeye başladı.

1870’te Paris’e döndüğünde Hugo halk tarafından ulusal bir kahraman olarak selamlandı. Popülaritesine rağmen 1872’de Ulusal Meclis’e giremedi. Kısa bir zaman zarfı içerisinde hafif bir felç geçirdi, kızı Adèle akıl hastanesine kapatıldı ve iki oğlu öldü. Karısı Adèle de 1868’de ölmüştü. Victor Hugo, 22 Mayıs 1885’te seksen üç yaşındayken zatürreden öldü. Ülkeye bir yas havası hâkim oldu. O sadece saygı duyulan önemli bir edebî figür değil, aynı zamanda Fransa’da üçüncü cumhuriyete ve demokrasiye yön veren bir devlet adamıydı. Gömüleceği Panthéon’a kadar götürüldüğü Paris’teki cenaze törenine iki milyondan fazla insan katıldı.

Hugo, Panthéon’da Alexandre Dumas ve Émile Zola gibi önemli yazarlarla aynı yerde yatıyor. Fransa’da önemli olan pek çok yere onun adı verildi.

 

Kullanıcı Yorumları

Henüz hiç yorum yapılmadı.

Yorum Yap

Yorum yapmak için kullanıcı hesabınızla giriş yapmalısınız!

Giriş yapmak için lütfen tıklayınız.