Mütareke yılları, İstanbul için kaynayan bir kazan manzarası arz ediyordu. Denilebilir ki şehrin hemen her semti, her mahallesi; bu feci işgalin, bu alçakça yapılmış istilanın karşısına dikilmiş bir kahraman, ayaklanmaya hazır ve silaha sarılmış bir bütündü.
Topkapı, Şehremini, Kasımpaşa, Üsküdar ve Sarıyer’in kahraman mert delikanlıları, fedakâr yaşlıları, herhangi bir tecavüzü mutlaka bertaraf etmeye karar vermişlerdi.
Bunlar babayiğit doğmuş ve öylece ölmeye yemin etmiş mert yürekli insanlardı. Bu isimsiz kahramanlar; görünmez bölükler, görünmez taburlar teşkil ederek düşmana kök söktüren kişilerdir.
Eski günlerin, eski insanların; temizliğini, mertliğini, dürüstlüğünü; o günlerin özlemini duyanlara ve kendini o eski babayiğitler gibi hissedenlere…
“Ustura Kemal” ilk kez 1972 yılında “Gün” gazetesinde tefrika edilmeye başlanmış, yurt dışı da dâhil olmak üzere kısa sürede büyük başarı kazanan bir resimli roman olmuştur. Yıllarca aralıksız yayımlanan “Ustura Kemal”, babayiğitliğin simgesi hâline gelmiştir.
Tamamen fotoğraflardan yararlanılarak resimlenen “Ustura Kemal”, sulu boya tekniği ile hazırlanan yegâne resimli romandır.