Yeni Dünya

“Doğru dürüst çalsana be! Nereden bulmuşlar senin gibi sersemi? Ninni mi çalıyorsun?”

Tükendi

Yeni Dünya önce ne söylendiğini anlamamış gibi yüzünü buruşturup sesin geldiği tarafa döndü, kırmızı gözlerini büzerek karanlığa bir müddet baktı. Sonra, sahiden yerine oturmak ister gibi ellerini yanlarına salıverdi. Fakat bir an tereddüt ettiği görüldü. Bu anda kafasından neler geçtiği, içinde nelerin olup bittiği bilinemezdi; ama senelerden beri savaştığı meydanı bu kadar kolay bırakıp çekilmek istemediği belliydi. Yüzünü, yeniden bir allık kapladı. Yanakları birkaç kere ürperdi. Birinin üstüne atılmak istiyormuş gibi gözlerini orada bulunanlarda hırsla dolaştırdı ve kapının yanında oturan ihtiyar âşığı görünce haykırdı:

 

 “Doğru dürüst çalsana be! Nereden bulmuşlar senin gibi sersemi? Ninni mi çalıyorsun?”

 

Kategori Hikâye
Cilt Türü Karton Kapak
Basım Tarihi: 2019
Basım Yeri: Ankara
Baskı Sayısı 1
Ebat: 13.5X19.5
Dil: Türkçe
Kâğıt Türü: Kitap Kâğıdı
Sayfa Sayısı: 144
Barkod: 9786051215808
ISBN: 978-605-121-580-8
Sabahattin Ali

Sabahattin Ali, Türk yazar, şair. 25 Şubat 1907'de bugün Bulgaristan sınırları içinde olan Gümülcine'nin Eğridere köyünde doğdu. Babası Ali Selahattin Bey, Prens Sabahattin ile çok iyi arkadaştılar; bu yüzden Selahattin Bey, ilk çocuğuna Sabahattin ismini verdi. Sabahattin Ali piyade yüzbaşısı olan babasının mesleği ve dönemin şartları gereği, çocukluk yıllarında İstanbul, Çanakkale, Edremit gibi farklı şehirlerde bulundu. Buna bağlı olarak eğitimini de değişik okullarda sürdürdü. İlköğrenimi üç farklı şehirde tamamladı. En son 1921 senesinde Edremit İptidai Mektebinden mezun olduktan sonra eğitimine bir yıl ara verip Balıkesir Muallim Mektebine kaydoldu. Muallim mektebindeki eğitimi boyunca şiirler ve hikâyeler yazdı. Arkadaşlarıyla birlikte bir okul gazetesi çıkardı. Çeşitli dergilerde yazıları yayımlanmaya başladı.

1927 yılında eğitimini tamamlar tamamlamaz Yozgat Cumhuriyet İlkokuluna öğretmen olarak atandı. Burada bir yıl kaldıktan sonra Maarif Vekâletinin açtığı sınavı kazandı ve Kasım 1928'de eğitim için Almanya'ya gitti, Potsdam ve Berlin'de bulundu. Mart 1930'da Türkiye'ye geri döndü, ilk olarak Aydın'da Almanca öğretmenliği yapmaya başladı. Öğretmenliği sırasında, komünizm propagandası yaptığı iddia edildi ve hakkında soruşturma başlatıldı. Bir süre Aydın Hapishanesinde tutuklu kaldıktan sonra Konya Ortaokulunda yeniden Almanca öğretmenliğine başladı. Ancak burada, okuduğu şiirle Mustafa Kemal Atatürk'ü ve devlet yöneticilerini yerdiği iddia edilerek tekrar tutuklandı. Bu mahkûmiyet yüzünden memurluk kaydı silindi ve bir süre sonra da Sinop Cezaevine gönderildi. Aldırma Gönül'ü burada kaleme aldı. Mahkûmiyetinin onuncu ayında Cumhuriyet'in onuncu kuruluş yıl dönümü sebebiyle çıkan aftan yararlandı ve özgürlüğüne kavuştu. Önce İstanbul'a, ardından da görevinin iade edilmesi için gerekli yerlere başvurmak üzere Ankara'ya gitti. Görevi hemen iade edilmediği için bu sırada tercümeler yaptı. Kimi şiirleri Varlık dergisinde yayımlandı. 1934 yılının mayıs ayında memuriyetinin önündeki engeller kaldırıldı ve önce geçici olarak Orta Tedrisat Şube Müdürlüğüne, daha sonra da asaleten Millî Talim ve Terbiye'de ikinci mümeyyizliğe atandı.Yeniden görevine döndükten sonra 16 Mayıs 1935'te Aliye Hanım'la evlendi.

1935 yılında ilk kitabı Değirmen'i yayımladı. Değirmen'in ardından 1936'da yayımlanan Kağnı geldi. 1937 yılında 30 yaşında, İstanbul'da askerlik hizmetine başladı. Askerlik hizmeti boyunca ailesi de hep yanındaydı. Bu yıl içinde kızı Filiz Ali dünyaya geldi. Askerlikten sonra Musiki Muallim Mektebine Türkçe öğretmeni olarak atandı. Bu sırada Sabahattin Eyüboğlu, Azra Erhat, Niyazi Ağırnaslı gibi birçok isimle yakın dostluklar kurdu. Öykü kitabı Ses ve ilk romanı olan, oldukça ses getiren Kuyucaklı Yusuf bu sene (1937) yayımlandı. Ancak Kuyucaklı Yusuf hakkında 'halkı aile hayatından ve askerlikten soğuttuğu' gerekçesiyle toplatılma kararı alındı. Fakat görülen davalar ve aralarında Reşat Nuri Güntekin'in de olduğu üç bilirkişinin raporu neticesinde eser ve kendisi hakkında verilen karar bozuldu. 1940 yılında siyasi tartışmaya yol açan, büyük bir yankı uyandıran İçimizdeki Şeytan kitabını yayımladı. İçimizdeki Şeytan'ın yayımlanmasından sonra dönemin bir diğer yazarı Nihal Atsız ile aralarında polemikler yaşandı. Bu sırada II. Dünya Savaşı öncesinde çıkarılan seferberlik sebebiyle Sabahattin Ali tekrar askere gitti. İstanbul'daki 4 aylık askerliği sırasında üçüncü romanı olan Kürk Mantolu Madonna'yı yazmaya başladı. İlk olarak Hakikat gazetesinde 18 Aralık 1940-8 Şubat 1941 tarihinde 'Büyük Hikâye' başlığı altında 48 bölüm olarak yayımlanan bu eser, 1943 yılında kitap olarak basıldı.

Askerliğinden sonra tekrar Ankara'ya döndü ve Devlet Konservatuvarına atandı; burada Karl Albert'in asistanlığını yaptı.1940'lı yıllarda da Nihal Atsız ile polemikleri devam etti ve Atsız'a açtığı davayı kazandı. Bundan sonra tekrar askere çağrıldı ve Çankırı'da bir buçuk ay askerlik yaptı. 1946 yılında İstanbul'a döndü. Burada Aziz Nesin ile Markopaşa dergisini çıkardı. Markopaşa'da çıkan yazılar yüzünden sorumlu yazı işleri müdürü kendisi olduğu için yeniden tutuklandı. 4 aylık mahkûmiyetten sonra 10 Eylül 1947'de serbest bırakıldı. Daha sonra Ali Baba dergisini çıkarmaya başladı ve Sırça Köşk hikâyesini yayımladı. Ancak Sırça Köşk de Bakanlar Kurulu kararıyla toplatıldı ve Sabahattin Ali, Sultanahmet Cezaevine gönderildi. Özgürlüğüne kavuştuktan sonra yazıları hiçbir yerde yayımlanmaz oldu ve geçim sıkıntısı çekmeye başladı. Sabahattin Ali son olarak Mehmet Ali Aybar'ın çıkardığı Zincirli Hürriyet'te 'Asıl Büyük Tehlike Bugünkü Ehliyetsiz İktidarın Devamıdır' başlıklı bir yazı yayımladı ve bu yazı dolayısıyla iki ay hapis cezasına çarptırıldı. Bu olaydan sonra yurt dışına çıkmak istedi ama pasaport başvuruları reddedildi. Bulgaristan sınırından yurt dışına çıkmak isterken kendisine kılavuzluk eden Ali Ertekin adlı şahıs tarafından öldürüldü.

İlk şiirleri Irmak (Balıkesir, 1926), ilk hikâyeleri Resimli Ay (1930) dergilerinde çıktı. Eserlerinde Anadolu köy ve kasaba hayatının acıklı hâllerini gözlemci metotla anlatmış, sade bir dil kullanmıştır.

Şiirleri: Dağlar ve Rüzgâr (1934; Kurbağanın Serenadı ve Öteki Şiirler ile, 1937), Bütün Şiirleri (Haz. Atilla Özkırımlı, 1999). Hikâyeleri: Değirmen (1935), Kağnı (1936), Ses (1937), Yeni Dünya (1943), Sırça Köşk (1947). Romanları: Kuyucaklı Yusuf (1937), İçimizdeki Şeytan (1940), Kürk Mantolu Madonna (1943). Oyunları: Esirler (Varlık'ta tefrika, 1936), Bütün Oyunları 1 (2001), Bütün Oyunları 2 (Yeni Dünya ve Sırça Köşk hikâye kitaplarıyla Eser oyunu, 2002). Yazıları: Markopaşa Yazıları ve Ötekiler (Haz. Hikmet Altınkaynak, 1987), Çakıcı'nın İlk Kurşunu (Hikâyeler, şiirler, yazılar; Haz. N. Eser-Z. Uysal-E. Kılıç-O. Akyıldız, 2002), Mahkemelerde (Belgeler, 2004). Mektupları: İki Gözüm Ayşe (Haz. Ayşe Sıtkı-Doğan Akın, 1991).

Ramazan Korkmaz, Sabahattin Ali-İnsan ve Eser'i yayınladı (1997).

Kullanıcı Yorumları

Henüz hiç yorum yapılmadı.

Yorum Yap

Yorum yapmak için kullanıcı hesabınızla giriş yapmalısınız!

Giriş yapmak için lütfen tıklayınız.