Ragıp Şevki Yeşim, 1910 yılında Leskovik / Makedonya’da doğdu. Hayata bankacı olarak atıldı. Memalik-ı Şarkıyye adlı Fransız Bankasında çalışırken gazetelere de yazılar yazdı.
Unutulmaya terk edilmiş bir romancı olan Ragıp Şevki, daha çok tarihî romanlar kaleme almıştır. Bu tür romanlar bugün de sevilerek okunma özelliğini korumaktadır.
Elips Kitap olarak, Ragıp Şevki Yeşim’in yazdığı bütün tarihî romanları Türk okuyucusuna sunmayı amaçlıyoruz.
Kızıl Elma, Yaralı Kurt, Genç Osman, Beyaz Atlı Sipahi, Bizanslı Beyaz Güvercin, Zümrüt Gözlü Sultan, Ovaya İnen Şahin, Efeler, Güneş Orada Batar, İçimizden Biri ve Nasrettin Hoca kitaplarından oluşan bu çok özel dizi, sizlere çok farklı ve özlediğiniz tatları sunacak.
Ragıp Şevki Yeşim
1326 yılında, Makedonya'nın Leskovik kasabasında doğdu. Babası Mehmet Şevki Bey ve annesi Naime Hanım ile birlikte Türkiye'ye göç etti. Babası burada posta müfettişi olarak göreve başladı ve aile İstanbul, Mersin, Antalya gibi çeşitli şehirlerde ikamet etti. Yeşim, ilkokulu İstanbul'da; ortaokulu Mersin'de; lise öğrenimini ise Antalya'da tamamladı. Liseyi bitirdikten sonra Fransız Bankası'nda çalışmaya başladı. İlk öykülerini de bu yıllarda, mahalli gazetelerde çıkardı.
Fransız Bankası'nın kapanması üzerine 1932 yılında İstanbul'a geldi ve Cumhuriyet gazetesinde muhabirliğe başladı. Takip eden yıllarda Son Posta, Yeni Sabah, Yarın ve Memleket gazetelerinde görev aldı. Yayımladığı yazılarında Ekrem Sabit, Rabia Şakir, Reşit Şevket, Sabahattin Osman takma adlarını kullandı. Bu yıllarda Yaralı Kurt, İçimizden Biri, Dişi Örümcek ve Efeler adlı romanları yayımlandı.
1948 yılında bir arkadaşı ile birlikte Hadise Yayınevi'ni kurdu, 1950 yılında da Hadise gazetesini çıkardı. Hadise gazetesi, dönemin polisiye ve adli olaylarını ele alan bir gazete idi. Siyaset ve magazin gibi konulardaki haberlere yer verilmezdi. 1952 yılına geldiğinde ise Radyo Haftası dergisini çıkardı. Radyo Haftası, Zeki Müren ve Şükran Özer gibi sanatçılardan haber veren bir dergi idi ve halk tarafından çok sevildi. 1960 yılında Millî Birlik Komitesi, çeşitli yasaklar uyguladı. Bunun üzerine Hadise gazetesi ile Radyo haftası dergisi kapatıldı.
Aynı yıllarda Son Havadis gazetesinden bir davet aldı ve Kara Sinan adıyla resimli romanlar yayımlamaya başladı. Resimler bir başkası tarafından çizildi, çizgi romanın metin kısımları da Yeşim tarafından yazıldı ve ölümüne kadar geçen zamanda böylece devam etti.
Gazete ve dergisi kapatıldıktan sonra tarihî romanlar yazmaya başladı ve farklı yayınevlerinden çıkardığı kitapları birikmeye başlayınca Yeşim Yayınevi'ni kurdu.
Yeşim, edebiyat ve sanat çevreleri ile iyi ilişkiler içindeydi. Osman Nihat Akın, Sedat Simavi gibi isimlerin de aralarında bulunduğu arkadaş gruplarıyla Galatasaray'da bulunan Tokatlıyan Pasajı'nda buluşur ve fikir alışverişi yaparlardı.
Yeşim, aynı zamanda ailesine çok düşkündü. Bir seferinde Yeşim'in eşi ve çocukları, Antalya'ya gitmek için yola çıkar. Yeşim ise Ankara'da, Osman Nihat ile birlikte her zaman gittikleri yerde sohbet ediyordur. Yeşim'in endişeli hâlini gören Osman Nihat, "Ne oldu?" diye sorar. Yeşim ise, "Çocuklar yolda." diye cevap verir. Osman Nihat, bu cevaptan etkilenir ve o anda bir şarkı sözü yazar. Nihayetinde ortaya çıkan bu şarkının yazılış sebebi, Ragıp Şevki Yeşim'dir: "Esme rüzgâr, yağma yağmur. Yolda yolcum var benim."
Hayatın birçok alanında var olmaya çalıştı ve spor merakı ile amatör kümede futbol oynadı. Çalışmayı ve kitap okumayı çok seven yazar, azminin hiçbir etken tarafından yıkılmasına izin vermedi.
Ragıp Şevki Yeşim, doğuştan sağ elinde bir sakatlığa sahipti. Sağ elini kullanamadığından yazılarını sol eliyle kaleme aldı. Çalışma azmi ve gayreti ile hiçbir olumsuz koşulun onu yavaşlatmasına yahut durdurmasına izin vermedi.
Gazetecilik ile başlayan edebiyat dünyasındaki yolculuğuna tarihî romanları ile devam etti ve asıl ününü de onlarla kazandı. Tarihe kaşı duyduğu merak, onu tarih okumaları yapmaya ve fırsat buldukça tarihî mekânları gezmeye yönlendirdi.
Yeşim, romanlarına Osmanlı Devleti'ni konu edinirken siyasi tarihle ilgilenmedi. Temel amacı, okura tarih öğretmenin yanı sıra edebî bir zevk tattırmaktı. Romanlarını çeşitli aşk ve casusluk hikâyeleri ile süsleyerek okurun gözünde daha ilgi çekici hâle getirdi. Yeşim, gençlerin kendi tarihlerini bilmemesinden rahatsızdı. Gençler başta olmak üzere tüm halka tarihi sevdirmek ve öğretmek istedi. Romanlarında hayal dünyasından detaylara yer verse de tarihî bilgilere değindiği noktalarda kaynaklara bağlı kaldı.
İyi derecede Osmanlıca ve Fransızca bilgisine sahipti lakin eserlerinde sade ve arı bir dil kullandı. Romanlarında yabancı kökenli bir kelime kullanmamak için Türkçe sözlüğünü daima yanında bulundurdu.
Birçok esere imza atan Ragıp Şevki Yeşim, yakalanmış olduğu kanser hastalığına yenik düşerek 12 Şubat 1971 yılında, İstanbul'da vefat etti.
ESERLERİ
Hikâye: Beni Yakan Bir Ateş Var (1932), Günün Hikâyeleri, Aşk Hikâyeleri, Bir Gönül Hastası.
Roman: Yaralı Kurt (1933), İçimizden Biri (1936), Dişi Örümcek (1937), Efeler (1938).
Tarihî Roman: Genç Osman (1964), Bizanslı Beyaz Güvercin (1964), Beyaz Atlı Sipahi (1964), Zümrüt Gözlü Sultan (1965), Kızıl Elma (1971), Ovaya İnen Şahin (1971).
Derleme: Seçme Türküler ( 1957), Nasreddin Hoca (1966).
Kaynak: Emrah Kayımkaya, Ragıp Şevki Yeşim’in Tarihî Romanları Üzerine Bir Araştırma, Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Eskişehir 2007.