En Çok İlgilenilenler

Bağdat Kırmızı Bölge

Gitmek! Gerçek bir sebep olmadan, eğer sadece olup biteni görmek istiyorsan, heyecan uyandırıcı hiçbir şey olmasa bile Bağdat sokaklarında durmadan ilerlemek… Korku içinde, ölü bir şehir, bir şehir ki insanları dışarı çıkmaya cesaret edemiyor, neye benzediğine bakmaktan usanmıyorsun.

İhtiyar Gençlik

Mehmet Seyda’nın 1968 yılında MAY Edebiyat Ödülü’nü kazanmış olan romanı İhtiyar Gençlik, ergenlik çağındaki bir gencin gözünden, tipik bir Orta Anadolu şehrinde geçen okul, aile yaşantısını, akrabalık ve komşuluk ilişkilerini, arkadaş çevresini, son derece canlı ve gerçekçi tasvirlerle anlatan bir roman.

Belediye Başkanı Seçilmek İstiyorum

Yayınevi olarak, daha önce “Milletvekili Seçilmek İstiyorum” kitabını yayınladığımız Ahmet Yiğittop, bu defa yerel seçimleri ele aldığı kitabıyla okurlarına sesleniyor. Ülke olarak tam da yerel seçimlere hazırlandığımız bir döneme denk gelmesiyle, konuya ilgi duyanların muhakkak göz atması gereken bilgileri içeren kitap, kimi zaman esprili bir dil de kullanması dolayısıyla, okuyanları hem tebessüm ettirecek hem de düşündürecek anekdotlar içeriyor.

Bağrı Yanık Ömer

Millî Eğitim Bakanlığınca Türk ve dünya edebiyatından seçilerek oluşturulan 100 Temel Eser, çocuklarımıza okuma alışkanlığı kazandırılmasında önemli bir rol oynamaktadır. Millî Eğitim Bakanlığının bu çalışmasını, ülkemizdeki okuma oranını arttırmaya ve dilimizin gelişimini sağlamaya yönelik önemli bir çaba olarak görüyoruz.

İmamet Teorisinin Referanslarında Ehl-i Sünnet ve Şia’ya Göre Hadis

Bu kitap, bir doktora çalışması olarak kaleme alınmış olup, araştırma ve konuyu ele alış yöntemi bu çerçevede değerlendirilmelidir. Adından da anlaşılacağı üzere kitapta, İslamiyette iki ana kanadı oluşturan Ehl-i Sünnet ve Şia’nın temel argümanları karşılaştırmalı olarak ortaya konmaktadır.

Azap Toprakları

Bu eserde Işınsu, Batı Trakya Türklerinin dramını, roman kurgusu içinde ele alıyor. Romanın 1969’da yazıldığı düşünüldüğünde, bugün hâlen devam eden acılar, çekilen eziyetler, sadece ve sadece “insan hakları” açısından bile konuya yeterli ilgiyi gösteremeyişimizi gözler önüne seriyor.

Çırpınan Sular Uyuyan Hatıralar

Manşetlerin Efendisi - Muhtar Olamaz Dediler Başbakan Oldu

Türkiye medyası, belli bir düşünce kalıbında olan yazarların söz sahibi olması nedeniyle uzun yıllar boyunca aynı notadan çalmıştır. Atılan manşetler, yapılan yorumlar, yazılan makaleler neredeyse hiçbir eleştiri ile karşılaşmaksızın kamuoyuna ulaşmıştır. Bu nedenle söz konusu medya çevrelerinin görüşleri tek doğru olarak halka ulaşırken insanlar başka bakış açılarından yoksun kalmışlardır.

Pollyanna

Pollyanna; sapsarı saçları, gülen yüzü ve sevgi dolu yüreğiyle âdeta Polly teyzenin karanlık dünyasının üzerine güneş gibi doğar. Hayat, ailesini ondan alarak Pollyanna’yı hüznün karanlığına çekmeye çalışsa da gölgelerin gücü güneşi söndürmek için yetersiz kalır. Pollyanna, babasından öğrendiği “sevinme oyunu” ile etrafındaki bütün yüzlere birer gülümseme armağan eder ve her bir karanlığı sonsuza dek aydınlatır.

Vatan Yahut Silistre

Namık Kemal’in Gelibolu’da yazmaya başladığı Vatan yahut Silistre, kısa zamanda Türk edebiyatının en önemli tiyatro yapıtlarından biri hâline gelmiştir. Vatan ve hürriyet şairi olarak nam salan Namık Kemal’in bu oyunu, sahnelenen ilk yerli tiyatro olma özelliği de taşımaktadır.

Garip Bir İzdivaç

“Hakikati istiyorsunuz değil mi? İşte: Sizin bana karşı samimiyet ve muhabbet komedisi oynamanız beni iğrendirmiyordu. Bu vaziyeti olduğu gibi kabul ettim. Elinizin elime değmesinden tiksinmiyordum. Hatta sükûnet bile veriyordu. Binaenaleyh sözlerimi dinlemeden ve meseleye vâkıf olmadan derhâl bu mevzuya temas ederek beni itham etmeniz çok şayan-ı teessüftür Halûk!” Bunları söylerken o kadar heyecanlı ve müteessirdi ki nefes almakta bile güçlük çekiyordu. Halûk ona doğru bir adım attı ve mahcubiyetle titreyen sesle “Hakkınız var sevgilim... Yaptığım çok şayan-ı teessüf bir hareketti.” dedi. “Bana böyle yeni bir tarzda hitap etmekten sizi menediyorum. Ben sizin sevgiliniz değilim!”

2024 Armada Üçlüsü

Ömrümüz vefa ederse görüp yaşayacağımız, değilse bizden sonrakilerin muhakkak karşısına çıkacak bir zaman dilimi 2024. Pek de uzak değil hani! Peki ülkemizin ve dünyanın o tarihlerde alacağı şekle dair bir fikrimiz, dört başı mamur bir gelecek tasavvurumuz var mı? Cevap her ne olursa olsun Lütfü Şehsuvaroğlu’nun var ve roman diliyle taliplisine takdim ediliyor.

Kağnı, Ses, Esirler

Yol amelesinin çadırı tarafından gelen saz sesi, ustaca çalınan bir meyandan sonra, susar gibi oldu ve bir erkek sesi o zamana kadar duymadığımız, fakat bize yabancı da gelmeyen bir halk şarkısı söylemeye başladı:

Şeytanın İz Düşümü

İnsanoğlunun ilk ve en büyük düşmanı şeytan, görevini hâlâ tamamlamadı. Kıyamete kadar mühlet verilmiş lanetli mahluk, birçok insanı saflarına çekti, birçok kişiyi hak yolundan saptırdı. Tarih, bu sapkın insanlar arasında öylelerine tanık oldu ki hepsinde -az veya çok- Allahutaala karşısında büyüklenen ve bencilliğe kapılan şeytanın iz düşümü görüldü.

Kayıp Dünya

Dedektif Sherlock Holmes’un yaratıcısı Arthur Conan Doyle’un huysuz kahramanı Profesör Challenger, huysuzluklarıyla insanları çıldırtmaya devam ediyor. Bu aksi aynı zamanda çok zeki karakterle yakınlık kurmak ve onu anlayabilmek hayli zor olsa da bir o kadar da keyifli olacaktır.

Aşk Tılsımı

“Size doğrusunu söyleyeyim mi azizim?.. Ben, sizin bundan haberiniz var sandım; çünkü nişanlınızla tekrar tekrar yalnız kaldınız, serbestçe konuşmak fırsatını buldu¬nuz. Bundan başka, halanız, yeğenimin başına gelen ka¬zayı biliyordu... Size söyledi sandım.” “Hayır... Hiçbir şey söylemedi.”